Dinlerin Buluşma Noktası İstanbul’da Görkemli Bir Başyapıt: Ayasofya

Ayasofya, görkemli tarihiyle birlikte İstanbul’un en önemli mekanlarından birisidir. Bu anlamda İstanbul’a gelen sizlerin görmesi gereken ilk yerlerin başında gelir. Fakat Ayasofya çok detaylı niteliklere sahip olduğu için, ziyaret öncesinde bilgi almak önemlidir. Sizlerin bu konuda, faydanıza olması için, yazımızda, Ayasofya’nın konumundan, İstanbul ve dünya için öneminden, tarihinden ziyaret tarihleri ve saatlerinden ve Ayasofya ile ilgili bir turistin ihtiyacı olan bilumum her şeyden bahsedeceğiz. Bu görkemli tarihe gözleriniz ve bütün ruhunuzla ortak olmak adına, Ayasofya, kutsal bir yolculuğun anahtarı olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle dinler tarihi açısından önemi, şahit olduğu imparatorluklar, medeniyetler ve ev sahipliği yaptığı onca kültürel unsuruyla dikkat çekiyor

İstanbul’da En Çok Ziyaret Edilen Mekanlardan: Ayasofya

İstanbul’un ilk temel taşlarının atıldığı noktada, Fatih Suriçi’nde heybetli yapısıyla göz kamaştıran bir mekan olan Ayasofya, tıpkı İstanbul gibi kozmopolit bir yapıya ev sahipliği yapıyor. Avrupa medeniyetinin temellerinin atıldığı Roma döneminde, Hristiyanlığı ilk kabul eden imparator I. Konstantin’in emriyle yapıldı. İstanbul’un temellerini atan Konstantin, şehrin simgesi haline gelen Ayasofya’yı yaptırdığı dönemde, dünyanın en büyük kilisesi olarak anılıyor ve Megale Ekklesia yani Büyük Kilise olarak isimlendiriliyordu. Mimari bazı problemler yüzünden birkaç kere tekrar inşa edilse de hala büyük ihtişamını koruyor ve sizlerin görmesi için büyük heybetiyle eski İstanbul’u selamlıyor…

İstanbul, birçok noktada dünyanın sayılı şehirleri arasında yer alsa da Hristiyanlığın ve Müslümanlığın buluşma noktası olarak dikkat çekiyor. Ayasofya da tıpkı İstanbul gibi iki büyük dinin buluşma mekanı. 1453 yılında İstanbul’un fethiyle birlikte camiye çevrilen Büyük Kilise, kubbesiyle birlikte yaptığı mimari devrimle dikkatleri çekiyor. Özellikle iç mekanında var olan, tarihi olaylara vurgu yapan freskleri de görmeye değer bir nitelik taşıyor. Bu anlamda, dünyanın en hızlı yapılan ibadethanesi olarak ve paganizm, Ortodoks/Katolik Hristiyanlığı ve İslam’ın temsili olarak üzerinde Kutsal Kudüs ruhunu taşıyor. Bu anlamda, Roma ve eski İstanbul’u tekrar gözlerinizde canlandırmak ve manevi bir yolculuğa çıkmak için bu eşsiz eseri kesinlikle ziyaret etmelisiniz.

Tarihi Şahit: Ayasofya

Ayasofya ilk yapıldığından bu yana birçok kez tahrip olmuş ve tekrar yapılmış bir eserdir. Bu anlamda tarihinde belirli inşaat dönemleri olduğu gibi farklı medeniyet dönemleri de olmuştur. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere 532 yılında temelleri atılan eser, 537 yılında tamamlanmıştır. Fakat bu tamamlanan Ayasofya, “Üçüncü Ayasofya” olarak anılır. Bahsettiğimiz üzere ilk iki Ayasofya deprem gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak yıkılmıştır.

Bir Roma dönemi mimarisi olan Ayasofya, özellikle mimari alanlara getirdiği yenilikler ve 1520’de tamamlanan Sevilla Katedrali’ne kadar dünyanın en büyük katedrali ünvanlıyla ünlenmiştir. Ayrıca dünyanın en eski katedrali olarak da bilinir. Bu süreçte, doğu-batı kiliselerinin birbirinden ayırılması gibi büyük olaylara da şahitlik yapmıştır. Roma’nın dağılması ve kiliselerin ayrılması sonucu, Bizans döneminde de Doğu Ortodoks patrikliğinin merkezi olarak Hristiyanlığa hizmet etmiştir. Bunun sonucundaysa, İstanbul’un fethedilmesiyle birlikte, bütün İslam mimarisi alanında büyük değişikliklere sebebiyet verecek bir döneme adını kazımıştır. 1453 yılından sonra, camiye çevrilen Ayasofya, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren, 2 Temmuz 2020 tarihine kadar müze olarak, dünya kültür tarihine hizmet etmiştir. Bunun ardından 2 Temmuz 2020 tarihinde alınan kararla tekrar camii statüsü kazanmıştır. Bu anlamda, Ayasofya dünya tarihine yön veren olaylara şahitlik yapmasıyla tarihi şahitlik yapan bir eser olarak dikkat çeker. Neredeyse İstanbul tarihiyle eş değere sahip olan Ayasofya, sizlerin zamanda yolculuk yapması için inşa edilmiş bir zaman makinesi gibidir.

Ayasofya İsmini Nereden Alıyor?

Günümüzde kullanılan Ayasofya ismi, antik Grekçe “Agia Sofia” kelimelerinden gelmektedir. Kutsal Bilgelik anlamı taşıyan bu sözlerle birlikte Büyük Kilise gibi unvanlarla da anılmaktadır. “Agia” yani “Aya” sözcüğü kutsal anlamını taşırken, “Sofia” yani “Sofya” sözcüğüyse antik Grekçede bilgelik anlamına gelen “Sophos” kelimesinden gelmektedir. Özellikle Hristiyan felsefesinin temel taşları olan Tanrı’nın üç niteliğinden biri olan ve İsa’ya atfedilen “Kutsal Bilgelik”i sembolize eder. Bu anlamda, Kudüs kutsallığı gibi bir kutsiyeti üstünde taşır. Bu gibi nitelikleriyle Ayasofya, mistik havasıyla sizlerin manevi yolculuk için ziyaret etmesi gereken bir başyapıttır.

İlk Olarak Kilise: Ayasofya

Roma döneminde ana inanç paganizm olarak bilinir. İstanbul’a da ismini veren Büyük Roma İmparatoru I. Constantinus, din değiştirerek Hristiyan olmuştur. Bunun ardından antik İstanbul’un merkezini esas alarak bir kilise inşa edilmesi emrini vermiştir. Fakat ömrü tamamlanmasına yetmeyince, oğlu II. Constantius tarafından 15 Şubat 360 tarihinde açılmıştır. Tüm dünyada Sevilla Katedrali inşa edilene kadar en büyük kilise olarak anılmıştır. Ayrıca Hristiyanlığın iki büyük mezhebi olan Ortodoks ve Katolik mezheplerine de hizmet etmiştir. Bu anlamda tıpkı İstanbul gibi bir kültür sentezi içerisinde, ihtişamıyla yükselir.

Mimaride Bir Dönüm Noktası: Ayasofya

Mimari alanda da birçok noktada önemli özellikleri bünyesinde barındıran Ayasofya, özellikle, kubbeli bazilika tipinde bir mekan olması, kubbe geçişleri ve taşıyıcı mimari sistemleriyle bir dönüm noktası yaratmıştır. Hem estetik hem de teknik bakımdan büyük bir yeniliğe imza atmıştır. Kubbesinin, yapılış tekniğinden kaynaklı olarak büyük bir kısmı örtmesi, onun mimari açıdan ne kadar etkili bir eser olduğunu, gözler önüne serer.

1500 yıl boyunca ayakta duran ve aktif olarak insanlık ve kültür tarihine mâl olan bu baş yapıt:

  • Dünyanın en eski katedrali,
  • Yapıldığı dönemden Sevilla Katedrali’nin açılış tarihi olan 1520’ye kadar dünyanın en büyük katedrali,
  • Dünyanın en hızlı biçimde inşa edilmiş (5 yıl) katedrali,
  • Dünyanın en uzun süre ibadethane olarak kullanılan mekanı,

olma özellikleriyle siz turistlerin ilgisini çeken bir kültür mirasıdır.

En büyük özelliklerinden birisi de kubbeli yapısıdır. Bu kubbe mimarisi, İslam medeniyetine dahil olduktan sonra, camii mimarisini etkilemiş ve ondan sonra yapılan bütün camiler kubbeli mimariye sahip olmuştur. Kubbe, Ayasofya tarihi boyunca, depremler ve çeşitli etkilerden kaynaklı olarak çatlamış hatta çökmüştür. Ana mekanın üzerindeki kubbenin yüksekliği 55,60 metre; kuzey-güney çapı 31,87 metre; doğu-batı çapı ise 30,86 metredir. Bu anlamda birçok kez tadilata girip güçlendirilmiştir. Ayrıca gerçekten görülmeye değer yapısı ve estetik görünümüyle, dünya gözüyle kesinlikle görmeniz gereken bir mimari tekniktir.

Ayasofya’nın kilise olduğu dönemde, birçok figür dikkat çeker. Bunlardan birisi de ana kubbede yer alan İsa figürüdür. Bu figür hakkında bazı rivayetler vardır. Bunlardan ilki, camiye çevrildikten sonra İsa figürü hariç tüm figür ve insan suretleri sıvayla kapatılmıştır. Fakat bu İsa figürü, 17.yüzyılda Kazasker Mustafa İzzet Efendi tarafından işlenen bir ayetle kapatılmıştır. İkinci rivayet ise, figürün 1894 yılındaki depremde düştüğüdür.

Kubbelerden payelere geçişlerde, çeşitli freskler bulunur. Bunlardan en dikkat çekenleri, dört melek freskleridir. Bunların dışında özellikle üst kat başta olmak üzere birçok yerde, İsa, Meryem, I.Constantinus ve II. Constantius’un freskleri vardır. Ayrıca bunların yanında, Hristiyanlık için kutsal kabul edilen varlıkların ve insanların da freskleri bulunur. Bu anlamda, Hristiyan felsefesi ve Roma medeniyetinin izlerini, Ayasofya duvarlarında görünce büyüleneceksiniz.

Ayasofya, camiye çevrildikten sonra bir mihrap inşa edilmiştir. Bu mihrap, yapının doğu kısmında bulunur. Farklı padişahlar döneminde, çeşitli onarımlar ve eklemeler yapılsa da günümüzdeki halini 19.yüzyılda almıştır. Yarım kubbeye sahip şemse ve altın yıldızlarla süslü gösterişli mihrabın iki yanında, Kanuni Sultan Süleyman’ın Budin Seferi’nin ardından I. Matyas’ın saray kilisesinden getirdiği şamdanlar bulunuyor. Bu şamdanlar Osmanlı medeniyetinin bütün ihtişamını, sizlerin gözleri önüne seriyor.

Ayasofya büyük bir kompleks olmasından ötürü bir kütüphaneye de sahiptir. Bu kütüphane, I. Mahmut tarafından kurulmuştur. Ayrıca bu kütüphane, koleksiyon değeri bir hayli fazla olan 4000 adet eseri de barındırmaktadır. Bu eserler, 1968 yılında Süleymaniye Kütüphanesi’ne taşınmıştır. Fakat üzülmenize hiç gerek yok. Çünkü kütüphane bünyesinde hala bazı işlemeler ve süslemeler bulunmaktadır.

Dış Mekan

Alt kattaki çıkış kapısından avluya çıkılır. Burada ilk görünen mekan, I. Mahmut döneminde inşa edilen ve erkeklerin namazdan önce abdest alması için hizmet veren şadırvandır. Avlunun solunda yer alan kapı, türbelere açılır. Bu türbeler, II. Selim, III. Murad, III. Mehmed, Sultan Mustafa, Sultan İbrahim ve farklı şehzadelerin türbeleridir. Türbelerin restorasyon çalışmaları sırasında, 6.yüzyıl öncesi, erken Hristiyanlık dönemine ait bugüne dek bilinen en büyük vaftiz havuzu bulunmuştur. Çocuk eğitimi için hizmet veren bir “Sıbyan Mektebi” binası da avlu içinde bulunmaktadır. Ayrıca avlu içinde bulunan diğer binalar, idari birtakım hizmetler için kullanılmaktadır.

İç Mekan

İç mekan iki katlı yapısıyla dikkat çeker. Özellikle alt katta bulunan mihrap, hünkar mahfili, minber, müezzin mahfili, IV. Murad tarafından yaptırılan mermer kürsü, Bergama’dan gelen küpler, Terleyen sütun ve hazine dairesi dikkat çeken bölümlerdir. Bunun haricinde, üst satırlarda belirttiğimiz çeşitli mozaikler, freskler, işlemeler ve süslemeler bulunur.

Üst katta ise, cennet ve cehennem kapısı, imparatoriçe locası ve önemli mozaikler bulunur.

Bu noktada ilginizi çekebilecek bazı yapılar şunlardır:

  • İmparatoriçe Köşkü
  • Viking Grafiti
  • Haçlı Enrico Anıtı
  • Deesis Mozaiği
  • Gabriel Mozaiği
  • İmparator ailesi figürleri

Kiliseden Camiye Bir Tarih: Ayasofya

Yapıldığı dönemden 1453 yılına dek kilise olarak Hristiyanlığın iki büyük mezhebi olan Ortodoks ve Katolik mezheplerine hizmet etmiştir. Bu süreç içinde birçok olaya tanıklık eden bir eserdir. Bunlardan en önemlisiyse, doğu-batı olarak kiliselerin bölünmesi olayıdır. Bu olaydan sonra Ayasofya, Ortodoks mezhebinin merkezi olmuştur. 1453 yılında Fatih’in İstanbul’u fethiyle birlikte camiye çevrilmiş ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar İslam’a hizmet etmiştir. 1934 yılındaki Atatürk’ün emriyle alınan bakanlar kurulu kararıyla, müzeye çevrilmesine karar verilmiştir. Yine 2021 yılında alınan resmi kararlarla tekrar camiye çevrilmiş ve günümüzde, hem İslam dünyasına hizmet eden bir ibadethane hem de dünya kültür mirasına hizmet eden bir müze görevini üstlenmektedir.

Kilise Ayasofya

Kilise olarak hizmet veren 1. ve 2. Ayasofya’dan sonra, İmparator Justinianus, kendisinden önceki imparatorlardan daha görkemli bir kilise yaptırmak ister. Bu inşaat için fizikçi Miletli İsidoros ve matematikçi Trallesli Anthemius’u seçer. Yapımı hakkında bazı efsaneler vardır. Bunlardan ilki, Justinianus’un hiçbir taslağı beğenmediği, bunun üzerine İsidoros’un gece taslaklar üzerine çalışırken uyuya kalıp sabah kalktığında Ayasofya’nın taslağını hazır bir şekilde önünde bulduğudur. İkinci efsaneye göreyse, İsidoros’un Ayasofya’nın planlarını rüyasında gördüğüdür. Bu anlamda efsanelere konu olan mistik bir yanı taşıyan Ayasofya, sizlerin de gerçekten büyülü bir ziyaret gerçekleştirmesi gereken baş mekanlardandır.

Cami Ayasofya

Cami olarak hizmete, İstanbul’un fethinin nişanesi olarak 1453 yılında başlamıştır. İstanbul ele geçirildiğinde, Ayasofya harap bir haldeydi. Bunun üzerine Fatih, Ayasofya’nın temizlenip restore edilerek camiye çevrilmesi emrini verdi. Emrin ardından da ilk minare dikildi. Fatih, Ayasofya’ya o kadar önem veriyordu ki Osmanlılar, bu tür yapılarda taş kullansa da minarenin inşasının hızlı bitmesi için tuğla kullanılmıştır.

Bütün bunlar dışında, çeşitli padişahlar tarafından minare ve farklı mekan eklemeleri yıllar içinde yapılmıştır. Bu dönemde Fatih, Ayasofya ismini değiştirmemiş ve günümüze kadar bu isimle anılmıştır.

Müze Ayasofya

Ayasofya’nın 1934 yılında restorasyona alınmasıyla birlikte, tekrar kiliseye çevrilmesi gündeme gelmiştir. Bunun asıl amacı Türkiye’nin laiklik ilkesine vurgu yapmaktır. Fakat Hristiyan nüfusunun az olması, gelebilecek tepkiler ve tarihi simgesine zarar gelebileceği gibi hususlardan ötürü müzeye çevrilmesine karar verilmiştir. Bunun ardından zemindeki halılar ve insan figürlerini kapatan sıvalar sökülmüştür. Bizzat Atatürk’ün emriyle müzeye çevrilen Ayasofya 2021 yılına kadar dünya kültür mirasına müze olarak hizmet vermiştir.

Günümüzde Ayasofya

Türkiye Cumhuriyeti’nin çeşitli dönemlerinde tekrar camiye çevrilmesi gündeme gelse bile bu gerçekleşmemiştir. Özellikle 2020 yılında İstanbul’un fethinin yıldönümü olan 29 Mayıs’ta Ayasofya’da çeşitli kutlamalar yapılması, tekrar camiye çevirme konusunu gündeme taşımıştır. Bunun ardından da yargı süreciyle birlikte 2021 yılında camiye çevrilmiştir. Fakat bu uluslararası arenada tepkiyle karşılanmış ve UNESCO, Dünya Mirasları listesi hususunda Ayasofya’nın tekrar gözden geçirileceğini açıklamıştır. Fakat bütün bunlara rağmen, Ayasofya İstanbul ve çokkültürlülüğün bir temsilcisi olarak sizleri misafir etmek için hala dimdik ayaktadır.

Ayasofya’yı Ziyaret İçin İpuçları

Dünyanın en önemli kültür merkezlerinden birisi olan Ayasofya’yı ziyaret etmeden önce dikkat etmeniz gereken bazı noktalar vardır. Bu noktalara dikkat ettiğiniz taktirde, Ayasofya’nın büyüsüyle mest olacaksınız. Bu noktada bütün ihtişamıyla gözleri kamaştıran Ayasofya, gerek iç mekanda yer alan mozaikleri gerek freskleri gerekse farklı mekanlarıyla İstanbul’u temsil eden bir başyapıt.

Ayasofya’yı Ziyaret İçin En Uygun Saatler

Ayasofya camiye çevrildikten sonra 7/24 hizmet veren bir mekan haline gelmiştir. Bu noktada günün her saati Ayasofya’yı ziyaret etmeniz mümkündür. Fakat bu noktada sizlerin daha keyifli bir gezi süreci geçirmesi için belirli saatlere dikkat etmeniz gerekecektir. Bu noktada özellikle namaz vakitlerinde ve Cuma namazı sırasında ziyaret etmekten kaçınmalısınız.

Ayasofya genel olarak, öğlen 12’den akşam 5’e kadar yoğun olan bir tarihi mekandır. Turist turları genelde bu saatler aralığında olduğu için, insan yoğunluğu fazla olacaktır. Eğer tek başınıza ziyaret etmek istiyorsanız özellikle sabahın erken saatlerini ya da akşam vakitlerini tercih edebilirsiniz.

Yaz mevsimlerinde İstanbul’a sizler gibi birçok turist de gelmektedir. Bu noktada yaz mevsiminde, İstanbul’un turistlik mekanları bir hayli kalabalık olmaktadır. Bu yüzden diğer mevsimlerde ziyaret etmek sizler adına daha avantajlı olacaktır. Ayasofya gezisi planlamadan önce kafanızda ziyaret zamanı hakkında bazı soru işaretleri varsa daha detaylı bilgi için İstanbul’u ziyaret etmek için en iyi zaman yazısını ziyaret edebilirsiniz.

Ayasofya’ya Nasıl Gidilir?

Ayasofya Sultanahmet’te yer alan bir tarihi yapıdır. Buraya ulaşmak için T1- Kabataş-Bağcılar tramvay hattını kullanabilirsiniz. Tramvayda, Sultanahmet durağında indiğiniz taktirde Ayasofya’ya kolaylıkla ulaşabilirsiniz. İETT’ye bağlı bazı otobüs hatları da Ayasofya’ya ulaşmak için kullanılabilir. Fakat bu hatlar sizler için son derece kafa karıştırıcı olduğundan ötürü tramvay ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Tramvaya binmek için bir İstanbulkart’a ya da İstanbulkart yükleme noktalarından satın alınabilen sınırlı kullanımlı kartlara ihtiyacınız vardır.

Giriş Ücretleri ve Turlar

Ayasofya müzeyken girişler ücretli olsa da camiye çevrildikten sonra tamamen ücretsiz bir şekilde hizmet vermektedir. Bu noktada herhangi bir giriş ücreti ödemenize gerek yoktur. Ayrıca Ayasofya’ya dahil türbeler gibi mekanlara da giriş tamamen ücretsizdir. Fakat Müze Kart ya da Museum Pass İstanbul almanız faydanıza olacaktır. Bu iki kart ile Ayasofya çevresindeki Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı ve Türk ve İslam Eserleri Müzesi gibi mekanları rahatlıkla ziyaret edebilirsiniz.

Ayasofya ve çevresindeki diğer mekanlar için farklı firmaların turları vardır. Bu turlar, rehberli ve rehbersiz olmak üzere farklı niteliklere dolayısıyla da farklı ücretlere sahiptir. Bu gibi mekanları detaylı bilgi alarak gezmek ve ziyaretinizi bilgiyle süslemek istiyorsanız rehberli turlara göz atabilirsiniz.

Namaz ve Ayasofya

Ayasofya 2021 yılında camiye çevrildikten sonra, Cuma namazı ve bayram namazı gibi namazlar dahil günde 5 vakit namaz kılınabilecek bir ibadethane olarak hizmet veriyor. Bu anlamda, keyifli ziyaretinizi, manevi bir ritüele dönüştürmek istiyorsanız, namaz için ayrılan bölümde bunu gerçekleştirebilirsiniz.

Camiye Giderken Nasıl Giyinmelisiniz?

Burasının bir ibadethane olduğunu unutmadan ve İslam inancının kurallarını dikkate alarak kıyafet konusunda bazı hususlara dikkat etmelisiniz. İlk olarak dizlerinizi, omuzlarınızı ve kollarınızın üstünü kapatmalısınız. İçeriye girerken ayakkabılarınızı da çıkarmayı unutmayın. Bunun için ayakkabılarınızı taşıyabileceğiniz poşet gibi bir eşya getirebilirsiniz. Bunun yanında eğer kadınsanız saçlarınızı da örtmeniz gerekmektedir.

Ayasofya Çevresinde Ziyaret Edebileceğiniz Mekanlar

Ayasofya eski İstanbul diye anılan ve tarihi İstanbul’un merkezinde bulunan bir mekandır. Bu anlamıyla etrafında da benzer tarihi ve kültürel özellikler barındıran turistik bazı mekanlar vardır. Ayasofya’yı ziyaret ettikten sonra buraları da yürüyerek kolaylıkla ziyaret edebilirsiniz. İşte Ayasofya’ya yakın bazı mekanlar:

Ayasofya’yı Ziyaret Etmek İçin Konaklama Önerileri

İstanbul’u ziyaret etmek istiyorsunuz fakat nerede konaklayacağınıza karar vermediniz mi? Bu konuda endişelenmenize hiç gerek yok. Çünkü bazı ipuçlarıyla, bütün ziyaret edilebilecek mekanlara kolaylıkla ulaşım sağlayabileceğiniz ve kaliteli bir şekilde konaklayacağınız lokasyona karar verebilirsiniz. Bu noktada ilk olarak, İstanbul’un çoğu tarihi mekanının Avrupa yakasında olduğunu unutmamalısınız. Çünkü Roma döneminde ve Osmanlı döneminde İstanbul Avrupa yakasında yükseldi. Bu anlamda, bütün tarihi ve turistik mekanlar da dolayısıyla burada bulunuyor. Buralara yakın lokasyonlarda konaklamanız, yukarıda bahsettiğimiz turistik mekanları ziyaret ederken ulaşım sıkıntısı yaşamamızı sağlayacaktır. Eminönü, Beyoğlu ve Taksim gibi semtler sizler için, en ideal semtler olabilir. Bu konuda detaylı bilgi için İstanbul’da ilk kez konaklanacak en iyi 5 yer makalesini ziyaret edebilirsiniz.

Ayasofya Hakkında Sık Sorulan Sorular

Ayasofya’yı Kim İnşa Etti?

Ayasofya ilk olarak Birinci Konstantin tarafından inşa ettirilse de günümüzdeki Ayasofya’yı İmparator I. Justinianus’un emriyle Miletli İsidoros ve Trallesli Anthemius inşa etmiştir.

Ayasofya Ne Zaman İnşa Edildi?

İlk Ayasofya 360 yılında açılsa da günümüzdeki üçüncü Ayasofya, 537 yılında tamamlanmıştır.

Ayasofya Nerede?

Ayasofya, İstanbul’un eski İstanbul olarak bilinen Fatih semti içerisinde Sultan Ahmet Meydanı’nın kuzeyi, Cankurtan’ın güneyinde yer almaktadır. Sultan Ahmet, Ayasofya Meydanı No:1, 34122 Fatih/İstanbul

Ayasofya Ne Anlama Geliyor?

Ayasofya, antik Grekçe olan Hagia ve Sophia kelimelerinin birleşmesinden meydana gelir ve Kutsal Bilgelik anlamını taşır.

Ayasofya Neden İnşa Edildi?

İlk Ayasofya, Birinci Konstantin’in Hristiyanlık inancına inanmaya başlaması ve bunun için bir ibadethane yaptırmak istemesi üzerine inşa edilmiştir. Günümüzdeki Ayasofya olan üçüncü Ayasofya ise, Justinianus’un Konstantin’den de büyük bir kilise inşa ettirmek istemesi üzerine inşa edilmiştir.

Ayasofya Blue Mosque (Sultanahmet Cami) mi?

Blue Mosque yani Mavi Cami Sultanahmet Cami’ne verilen bir isimdir. Bu süslemelerinde kullanılan mavi çinilerden kaynaklamaktadır. Ayasofya’ya ise Kutsal Bilgelik Kilisesi ya da Büyük Kilise denmektedir.

Süleymaniye Camii Neden Ayasofya’ya Benziyor?

İstanbul’un fethiyle birlikte Ayasofya’nın kubbeli yapısı, Türk-İslam camilerinin mimarisini etkilemiş ve İstanbul’un fethinden sonra yapılan camilerde kubbe kullanılmaya başlanmıştır. Bu yüzden Süleymaniye Cami, Ayasofya ile benzerlik gösterir.

Ayasofya Cami mi?

Ayasofya 2021 yılında alınan kararlarla müze statüsünden tekrar cami statüsü kazanmıştır.

Ayasofya Neden Önemli?

Ayasofya, Sevilla Katedrali inşa edilene kadar dünyanın en büyük kilisesi olarak dikkat çeker. Ayrıca Üç büyük inanca da hizmet etmesiyle kutsal bir vasıf kazanmıştır.

Similar Posts

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *